28 Aralık 2012 Cuma

devlet hastanesinden randevu almak istiyorum. randevu alabileceğim ilk tarih 14 ocak!!!

bir doktora görünmek için 17 gün beklemek zorundayım bu yetmiyormuş gibi randevu almak için tıkladığımda 15gün sonrasına alamazsınız diyor. bu ne biçim iş bu ne biçim paradoks anlamadım.

2 gün sonra baktığımda bu 14 ocak dolmuş olacak eminim. kahrolsun mhrs!

25 Aralık 2012 Salı

ah mörlin vah mörlin

çok büyük hüsrana uğramış vaziyetteyim. işi tembelliği vurup hissiyatımı anlatan ekşisözlük yazarına mikrofonu uzatıyorum;


665. o kadar değiştirdiler efsaneyi, sonunuda değiştirirler dedim ama:

--- spoiler ---

-arthur'u öldürdüler. lan daha arthur ne yaptı, neyi başardı da efsane olarak öldü.

-ejdarhamız son anda kehanetinden çark etti. ''istediğimiz krallık zaten ileride olacak, o zaman arthur geri gelecek'' vs. ilk sezonda öyle demiyordun ama...

-gwen kraliçe oldu. gwen ölünce ne olacak? kim geçecek başa? bari karnına zoom falan yapsaydınız da hamile izlenimi bıraksaydınız...

-merlin, 2 günlük ömrü kalmış adamı yollarda heba etti. adam öldüğü zaman ejdarhayı çağırıp, kendilerini taşıtmayı akıl etti. madem o sahneyi koyacaksınız, ya baştan koysaydınız ya da hiç koymasaydınız. şimdi merlin'in bilgeliğinden şüphe etmez mi insan! arthur'u öldürmekse amaç, yine ejderha taşısaydı ama avalonda şifa bulamasaydı mesela! neyse...

-merlin arthur konuşmaları hüzünlüydü, ancak bu kadar saçma final izlerken ve senaristlere küfrederken, bu sahnelere kendimi veremedim maalesef:(

-ben isterdim ki, arthur yaşasın, büyü topraklara geri gelsin, krallıklar birleşsin, merlin-arthur efsane olsun...pehh!

edit: birde gwain'in ölmesi varki ne desem bilemiyorum! morgana'nın her gittiği yere yılanını götürmesi meselesi bir yana, kime uygulasa şimdiye kadar ölmemişti de bir tek gwain'i mi öldürdü bu hayvan?
--- spoiler ---

edit 2: bir tristan vardı ne oldu ona? son savaşta belki çıkar dediydim...
(patlican, 25.12.2012 14:05 ~ 14:17)

21 Kasım 2012 Çarşamba

mezarlık

resimde numaralandırılmış yerler mezarlık.

çizen: samed; yaş 5,5

12 Ağustos 2012 Pazar

NF

İnanmayız da, onsuz yaşamaya nasıl razı oluruz? Razı da olmayız. Her şeye rağmen onsuz yaşamaya alışmamak elimizde değildir. Ah, alışmak!.. Hislerimizin şimşeğini bir saniyenin ummanında bir katre kadar yaşatıp yutan dipsiz uçurum...

31 Temmuz 2012 Salı

2011-2012 özet mözet inci minci

sene içerisinde telefonuma kaydettiğim, baktığımda beni gülümseten üç beş şey vardı. Burada dursun istedim. 


-Öğretmenim ben yine tatlı istiyorum. Bak sonra bayılırım! Mert

-Bu sandalyenin ayağı kokuyoo.. Anıl

-Benim sadece bu gözüm uyumak istiyo. Y.sinan


-çocuklar telefonun kabosunu unutmuşum. Bilgisayara bağlayamadığım için izleyemeyeceğiz
-buldumm! İple bağlayalım?? R.eren

Sınıfta olmayan bi çcuk hışımla kapıyı açtı hemen yanıma geldi, sırıtarak;
-Ben nerdeydim biliyo musuuun ?
-nerdeydin?
-cehennemde!! cehennemden geldim.  Emirhan 


-aynı filmi mi izleyeceğiz?
-Bu farklı bi film
-yaşasın farklılık! Serdar

-Öğretmenim su istiyorum, yoksa tükmüğümü içicem. Eyüp


-Öğretmenim?  -Efendim
-sana bişey yapıyorum – Tamam
-bak beğen ama.. mert


-Öğretmeniiimm bi omzu açık bi omzu kapalı giyseydin yaa… (biraz düşünüp) bu da güzel ama.. eyüp

-Öğretmenim. Benim uyku hastalığım var. Y.Sinan


Bi çocuk hafif bi düşmenin etkisiyle ağlıyor.  “olur böyle hepimiz düşebiliriz,  düşe kalka büyüyoruz işte “ diye teselli ediyorum. Bizi dinleyen Eyüp
– e o mazan kafamızı vuralım vuralım büyüyelim??


-öğretmenim leydi gaga papağan mıı?? Zeynep


Canı sıkkın olan çocuğun yanına gittim. Konuşmak istemiştim. Hemen yanımdan kalktı giderken dönüp
-öğretmenim sakın yanıma gelme yalnız kalmak istiyorum!


-ben yazın saçımı uzatıcaamm, yarısını da maviye boyatıcam.. Eyüp


A.selim önündeki sayfasını boyuyor. Yanında oturmuş ona bakıyorum. Birden kafasını kaldırdı
-senin gözlerin en güzel renktir. Dedi boyamasına devam etti

Çok başka bir gün, etkinlik yapıyoruz A.selim durdu ve “hayatına renk mi katıyorum?” dedi cevabımı beklemeden işine devam etti. (evet, hayatıma renk katıyorsun:)
                                                           bizim sınıfın marifeti : )

28 Mayıs 2012 Pazartesi



Gün içinde sol gözümde bi terslik olduğunu anladım, lensi çıkarıp takayım dedim hep, bir türlü fırsat olmadı belki biraz tembellik etmiş olabilirim. Akşam eve geldiğimde sağ lensi çıkardım sol elime gelmiyor geriye kaçtığı korkusuyla aynaya seğirttim yok lens gözümde! gözkapağımın altına kaçmış olabilir ama bakamıyorum ki…

Komşuya gitmeyi düşündüm. Ne diyeceğim pardon göz kapağımın altında lens var mı bi bakabilir misiniz. püff... aynayla cebelleşirken bir şimşek çaktı!
 ben bu lensi gözüme hiç takmamış olabilir miyim?

Aksilik odamın ampulu patladı geçen , masa lambası ile idare ediyorum. Elimde masa lambası, kablosunun elverdiği ölçüde yerlerde lens arıyorum. Halim yaman.  Evet ordaydı yerde, tıkır tıkır kurumuş, kıvrılmış… Daha  3 gün önce takmıştım  ve son lensimdi o.haksızlık bu olmalı. Saflığıma ne demeli lens yere düştüyse gözüme ne soktum acaba? Bugün hiç güzel geçmedi benim için okulda da canım sıkıldı çeşitli sebeplerden ötürü.

Yarın işten önce hastaneye gidip gözlerime  baktırmalı, lens siparişi vermeli

22 Mayıs 2012 Salı

ayvaaaa


Dolapta epeydir bekleyen iki ayvam vardı. Hilal geleceğini söyleyince değerlendireyim diye bir heves tatlı yapmaya giriştim. Ne yazık ki bu unutkan hafızam mutfaktan çıktığım anda tatlı yaptığımı unutuverdi. Ne kadar zaman sonraydı hatırlamıyorum mutfağa uğradığımda duman altı olmuştu bile… tencere kullanılamaz durumda şu an.

Markete gittiğimde iki ayva daha aldım. Ayva tatlısı en sevdiğim tatlılardandır kaymakla şahane gidiyor. Bu kez artmış bir iştiha ile soydum ayvaları, çıkardım çekirdekleri, serptim şekerleri…

Ve  yanmaya ramak kala ocaktan indirdim. Şekerler karamelize oldu diye moral verdim kendime. O gece yiyesim gelmedi ertesi gün yeme niyetiyle buzdolabına kaldırdım.

Okuldan yorgun vaziyette geldim, babamla araba mevzularını konuşuyorduk uzun  süreceğe benziyordu bir yandan yiyecek bir şeyler hazırlayayım düşüncesiyle dolabın kapağını açtığımda ayvacıklarımın olduğu tabak tuzla buza karıştı ŞangırtT şeklinde yere düşerek.

Bir sonraki markete gidişimde tabi olarak ayva alacaktım ve lanet ayva tatlısını yapıp yiyecektim, eğer ayvalar sezonu terkeyleyip yerini nektarine, eriğe, yeni dünyaya bırakmamış olsaydı.

23 Nisan 2012 Pazartesi

bir rüya


Meltem cumbulmuşum. Yeni albüm çıkarmışım. Bi tanıtım organizasyonunda şarkı söyleyecekmişim.
Sahneye çıkıyorum bir heyecanla etrafa bakınıyorum ve kimsecikler yok. Çok uzaklarda biriken kalabalık da benden sonra çıkacak şebnem ferah mı Aylin aslım mı ne onun için hazırlanıyormuş.
O sırada şarkımın müziğini duyuyorum pleybek yapacağım güya ama sözleri bilmiyorum. 
Düşünüyorum bi yandan da “niye bilmiyorum ben kendi albüm şarkımı yahu” diye. 
Eşlik etmeye çalışıyorum olmuyor ağzımı kapatıp açıyorum benim ses sonradan çıkıyor. Çok ayıp oldu diye düşünüyorum. İlk şarkıyı söylerken daha “yeter bu kadar “ diyip sahneden inmeyi düşünüyorum ama bir türlü cesaret edemiyorum.

24 Şubat 2012 Cuma

bugün  4,5 yaşındaki Mertle aramızda ani kısa net bir diyalog geçti.

 mert: senin oğlunun adı ne?
        -oğlum yok ki.
        -kızının?
        -yok
        -e yapsana bi tane!
        -!!!