29 Haziran 2011 Çarşamba

yazdım.

Pazar günü sipariş ettiğim kitaplar az önce geldi. İçime bi mutluluk doldu  7 tane yepisyeni kitabım var sevinçliyim, azimliyim..

O kadar uzun zamandır kitap okumuyorum/ okuyamıyorum ki kitap okuma becerimi kaybettim onu tekrar kazanmak istiyorum. Çocukluğumda annemin götürdüğü gezmelere bluzunun altına kitap saklayıp giden biri olarak bu durumu garipsiyorum.

Geçen yıl bu vakitler sınav stresim vardı. Bir yandan çalışamamanın, bir yandan başarmayı istemenin insanın omuzlarına ne kadar ağırlığı olduğunu ancak o karakterdeki bir zat anlayabilir. Bu bir sebep olmaz belki ama kitap bile okuyamam ders çalışmam lazım hiç bişe bilmiyoruumm sıkıntılarıyla uzaklaştım işte..

Sonra işe başladım orda yaşa burada ev bul arkadaş, seminer, kurs bırt zırt derken gezmek de güzel tabi şu vakte geldik. Son yedi aydır bi buçuk kitap okuduğumu ancak utanarak yazabiliyorum.

Bu arada yazamama problemiyle karşı karşıyayım. Hiçbir şey ama.. ne bir hediyeye not, ne özel bir gün anısı, ne izlenmiş bir filme yorum..

Buraya da yazar mıyım bilmiyorum. Yazmak için açmadım. Ne için bilmiyorum, bulunsun:P

Eskilerden tanıdığım bir kişi yazma kursuna mı öle bi şeye gidiyodu.. düşününce biraz saçma geldi ama o zamanlar kurs hakkında hiç fikir edinmediğime hayıflandım.


Kitapların boyutlarının farklı olmasını istemiyorum. Standart bir ölçüleri olmalı. mesela tüm bulaşık makineleri 60x60 ebatındadır, kitaplarda öyle olsun sıralarken sıkıntı çekmeyelim:p

Can kitapevinin kitapları poşetlemesini, yapı kredi yayınlarının da yazarın tanıtımını yapan ayraç koymasını seviyorum.